Korona virüs salgını AKP iktidarını da derinden sarstı.
Ekonomik kriz nedeniyle birçok iş kolunda üretim durdu, esnaf kepenk kapattı.
Ülkemizde yaşayan işsiz sayısı milyonlara ulaştı.
Enflasyon giderek artıyor.
Bu yüzden her geçen gün biraz daha yoksullaşan halkımız açlık ve çaresizlik içerisinde yaşam savaşı veriyor.
Siyasi iktidar kendi yandaşlarına devlet bankaları aracılığıyla kredi musluklarını açarken milyonlarca yoksulu, işsizi görmezden geliyor.
Ne yazık ki, ekonomik açıdan geldiğimiz nokta içler acısıdır.
İçine düştüğümüz bu ekonomik krizi iyi yönetemeyen AKP iktidarı sağlık çalışanlarımızın taleplerine de kulaklarını tıkamaktan geri durmuyor.
Oysa ki Korona virüs salgının başladığı günden itibaren, salgınla mücadeleyi büyük bir özveriyle yürüten sağlık çalışanlarının bu hastalığa yakalanma riskleri çok yüksek.
SGK tarafından hastanelere gönderilen bir genelgeyle sağlık çalışanlarına verilecek raporlarda iş göremezliğe neden olan hastalık hali yazılması isteniyor.
Çünkü daha sonra yapılacak olan ekstra ödeme, tazminat vb. alacakların önüne geçilmek isteniyor.
Kısacası sağlık çalışanlarımız için Korona virüs meslek hastalığı sayılmıyor.
İktidar bu davranışı ile sağlık çalışanlarını bir yük olarak gördüğünü ispatlıyor.
Ne yazık ki başka bir haksızlıkta sağlık çalışanlarına verilen ek ödemelerde yaşanıyor.
Yapılan bu ek ödemelerden aynı hastanede görev yapan idari ve hizmetli personel yararlanamıyor.
Yine hemşirelere ödenen ücretler ile doktorlara yapılan ödemelerde büyük ücret farklılıkları olduğunu duyuyor ve görüyoruz.
Oysaki krizin başında bütün sağlık çalışanlarına bu ek ödemenin tavandan yapılacağı söylenmişti.
Ne yazık ki verilen sözler yine tutulmadı.
Sağlık çalışanları sadece kuru övgüleri ve alkışı değil meslek onurlarına uygun bir maaşı hak ediyorlar.
Umarız siyasi iktidar daha önce hemşirelere verdiği sözü tutar, 3600 ek göstergeyi çıkarır, onları azda olsa onore eder.
Bugün ülkenin ve dünyanın içinde bulunduğu felaket ortada.
Bu zor süreçleri ancak hep birlikte mücadele edersek atlatabiliriz.
Bu doğrultuda, salgından kaynaklı zor günlerde sağlık çalışanları çok ciddi fedakârlıklar içerisinde hizmet veriyorlar.
Ülkemizde sağlık emekçilerinin, zor şartlar altında evlerine bile gidemeden görev yaptıklarını biliyoruz.
Ailesini ve sevdiklerini geride bırakarak, can güvenliğini riske atıp göreve giden sağlık çalışanlarımız devletten lütuf değil haklarını istiyorlar.
Devlet olarak da millet olarak da sağlıkçılara değer vermek, sahip çıkmak hepimizin görevi olmalıdır.
Her zaman, hayatlarını bizim için riske atan sağlık çalışanlarının yanında olmalıyız.
İş birliği ve dayanışma içinde bu zorlu sürecide birlikte atlatmalıyız.
Demokrasinin tüm kurum kurullarıyla herkese eşit işlediği, her çalışanın alın terinin hakkını aldığı bir Türkiye’de yaşamak dileğiyle.
Sevgi ve Saygılarımla.
Mehmet Tüm
25&26. Dönem CHP Balıkesir Milletvekili