Acımasız şehir hayatının hem kendisinin hem de çilekeş ailesinin üzerine bir kabus gibi çökmesi karşısında tutunamadığı derin çaresizliğini “Sıfırı tüketmişem, dayanacak gücüm, dermanım kalmamıştır artık!” diyerek kelimelere döken Züğürt Ağa, hiç beklemediği zamanda kendisine aşkını itiraf eden kadersiz Kiraz’a dönerek; “Benim neyimi seversin kız?” diye sorunca, Kiraz’dan “Her genç kızın gönlünde bir ağa vardır” cevabını alır. Yaşadığı bu derin mahcubiyetin üzerini hafif sevimlilikle örtme telaşına düşmüş olan ağamız; “Ama ben Züğürt Ağayım!” cevabını verince, memleketin sinema tarihine hiç çıkmayacak şekilde altın harflerle kazınmış olan o unutulmaz cevabı verir bizim Kiraz; “Olsun, senin insanlığın güzeldir. Belki de bu yüzden ağalığı beceremiyorsun!”

Eminiz ki, çaresiz kalmış Züğürt Ağa’mızın aksine sen hiçbir şart ve koşulda sıfırı tüketmeyeceksin başkan. Gerek sana, gerekse de o dünya asili ailenle, bizim gibi sadık seçmenlerine ve takipçilerine ne yapılırsa yapılsın, hangi vahşiliğin notalarına ustaca basılırsa basılsın sen dayanacak gücü ve dermanı, düşmanlarını çıldırtma pahasına, bir şekilde bulmaya hep devam edeceksin. Malum zalimler karşısında senin yılarak diz çökeceğini, üzerine kapanan demir parmalıklardan ürkerek zamanla ehlileşebileceğini ve hatta satın alınan diğer omurgasız siyasiler gibi bu zalimlerin hizmetine kolayca girebileceğini uman alçakları hayal kırıklığına uğratmaktan hiçbir zaman bıkmayacaksın.

Yürekli bir liderden, fedakar bir babadan ve nefis bir eşten, umutları ve direnci olmasa da özgürlüğü elinden fena halde alınmış ulusal bir kahramandan beklendiği üzere heybesindeki tüm zorbalıkları ve zalimlikleri kuşanan o acımasız “devlet ve iktidar” hayatının senin ve sevenlerinin üzerine bir kabus gibi çökmesine asla ama asla müsaade etmeyeceksin.

Hangi korkunç zorluklarla sınanırsan sınan, bizi o kirli planlarının kullanışlı birer aparatı haline dönüştürmeye çalışan bu ırkçı ve mezhepçilere karşı haktan, haklıdan ve hakkaniyetten yana mevzilenmeye çalışan bizlere kalkan olmaya, cesaret olmaya, duruş olmaya yılmadan, bıkmadan, usanmadan hep devam edeceksin, bundan zerre şüphe duymuyorum, duymuyoruz şükür.

İşte bütün bu “insani” veriler ışığında bize hala “o adamın neresini seviyorsunuz arkadaş?” diye garip garip sorular yönelten bu kadrolu şaşkınlara karşı, biz de “onun insanlığı güzeldir, onun insanlığını seviyoruz, sırf bu sebep bile onu fazlasıyla sevip, sarmalamaya yeterdir arkadaş” cevabını vermeye, hadi adını koyalım artık, suratlarının tam ortasına gönül dolusu haykırmaya devam edeceğiz başkan, devam edeceğiz.

Uğur Güney Subaşı.

(İnancı ya da inançsızlığı, ideolojisi, ırkı, dini ya da dili ne olursa olsun tüm siyasi rehineleri serbest bırakın.)

Uğur Güney Subaşı