Mustafa Kemal Atatürk’ün milli mücadele ateşini yakıp, Cumhuriyeti kurduğu ve ‘Bütün Ümidim Gençliktedir.’ dediği bizlerin ‘Gençlik gelecek, gelecek bizimle özgürleşecek’ dediğimiz, UNESCO’nun 15-25 yaş aralığındaki öğrenim gören, hayatını kazanmak için çalışmayan ve ayrı bir konut olmayan kişidir dediği, halk arasında genelde delikanlı diye ifade edilen gençlik yıllarımızı ideallerimiz, hayallerimiz zorlu bir maratonla geçer.
Cumhuriyet Halk Partisi tüzüğünde Genç kavramı 18-30 yaş aralığındadır. Partiye üye her 18-30 yaş arasındakiler aynı zamanda gençlik kolları üyesidirler. Cumhuriyet Halk Partisi Gençli Kolları da 1954 yılında Süphi Baykam öncülüğünde kurulmuştur. Kurulduktan sonra Türkiye Cumhuriyetinde güzel bir rüzgar yakalayan ve seçim sürecinde milletvekili adaylarıyla köy, kahvehane demeden gezen ve gittikleri yerlerde milletvekili adayı gibi konuşmalar yapmışlardır. Hatta yıllar sonra Truzim Bakanı daha sonra CHP Genel Başkanı olacak Altan Öymen, 1974 yılında başbakan olacak Bülent Ecevit ve SHP ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Nurettin Sözen ve nice politikacı genç Laik Cumhuriyet genci yetiştirmiştir CHP gençliği. Bu yüzden de kurulan gençlik kolları Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi için çok önemlidir.
Ama günümüze geldiğimizde 17 şubat 1954 tarihinde kurulmuş gençlik kollarımızdan eser yok. Gençlerin yozlaştığı, hayalleri ve idealleri olmayan, birilerinin kuyruğuna takılmış, geleceğine yön veremeyen, kendisini geliştirmeyen bir yapıya doğru gidiyor gibi. En azından geçmiş dönemde aday olmuş biri olarak bunu görmekteyim. CHP gençlik kolları tekrar kuruluş felsefisine dönüp, sokağa, köye, halka ve üniversiteye yüzünü dönmelidir. Bu rejime karşı demokratik parlamenter sisteme , laik cumhuriyet çizgisine ülkemizi taşıması için tarihi bir sorumluluğu vardır. Ve bu genç kadrolar kesinlikle aramızda var.
Gençlik artık okumalı, tartışmalı ve geleceğe yön vermelidir. Küçük delege hesapları, küçük olsun benim olsun, aman ha il ilçe başkanına şirin gözükmeliyim zihniyetinde kurtulmalıdır. Ve son olarak Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun, şu kenara çekilse de bize biraz alan yaratsa’ diye beklemesin. Hayır alanı siz kendiniz yaratacaksınız. Birileri size altın tabak içinde siyaseti ikram etmez. Siyaseti siz kendiniz mücadele ederek alacaksınız.’ Diyerek alanlara, mücadeleye davet ediyor. Hayallerimiz, ideallerimiz için mücadele etmeliyiz…
Burak KARADAĞ
