Ukrayna nın içerisinde olduğu yeni sürece baktığımız zaman, Batı ve Rusya arasında çekişmenin gün geçtikçe alevlendiği ortada ve bu durumun devamında bir bölünmüş Ukrayna gelmekte olduğunu görüyoruz.. Batı’sı AB ve NATO üyesi, doğusu Rusya Fed. toprağı olacak gibi bir politik hava oluşmaktadır. Ukrayna’nın bölünmemesi için TARAFSIZ bir devlet olup, istediğine kafa tutacak ekonomik gelişme düzeyine ulaşması gerek. Çıkış o yönde..

Bugün şahit olduğumuz Rusya-Ukrayna çatışması, ülkeler-arası olduğu kadar bir iç-savaş olarak yorumlanmaktadır : Rusça konuşan ve kendisini Rusya’ya yakın hisseden nüfus ile Ukraynaca konuşan ve kendisini Batı’ya yakın hisseden nüfus arasında bir gerilimin tırmanması sonucunda oluştuğunu izlemekteyiz. Durum böyle iken karmaşık ve çözümü çetrefilli bir durum oluşmaktadır.

Batı ve ABD için “demokrasiyi yaymak”, Batı ve ABD yanlısı rejimleri iş başına getirmek demek. Yoksa demokrasi dışarıdan ithal edilebilecek bir düzen değil. Batı’dan iri kıyım bir ülke Ukrayna’nın yanında savaşa girerim demiyor? Çünkü Ukrayna, Batı için stratejik bir önem taşımıyor. Ama Ukrayna, Rusya’nın güvenliği için stratejik önemde. Bunu hep ilan etti. Batı önemsemedi. Ukrayna’yı ümitlendirdi. Peki ya diğer taraf ?

Putin açıklamalarında ; Eğer Ukrayna’yı benim güvenliğimi zayıflatmak için kullanacağınız bir alete dönüştürürseniz, ben de bu aleti kırarım. Çok acımasız olan bu beyanın çıkacağı tek liman var: Ukrayna’nın iki blok arasında bir tampon ülke olarak tarafsızlığı…

Tarihsel olarak baktığımızda ; ABD ve Avrupa, 2.Dünya .Savaşından hemen sonra Sovyetlerle çatışmaya başladı. Soğuk Savaş sonrası Federal Rusya tehdit olmaya devam etti. Ama şimdi Çin, bütün azametiyle geliyor ve Rusları da tedirgin ediyor. Öngörüm, Rusya yeni dünya düzeninde Çin’e karşı Batı’nın yanında yerini alacak uzun süreçte..

Tahlillere bakıyorum, ayrıntılarla ilgilenmeyen ve takım tutar gibi Ukrayna yanında saf tutanlar, bu ülkenin içinde birbiriyle uyuşamayan, aynı farklı gruplar olduğunu dikkate almıyor. Tek sevindirici nokta çoğunluğun savaşı istememesi…

Peki bu sürece nasıl vardık derseniz ; Ukrayna’daki insani kriz siyasi nitelikli. İfade edilmekte olan hikaye şu: Rusça konuşan bölgeler özerklik istiyor. Bu isteği reddeden önceki (Proshenko) yönetimi onları ‘terörist’ ilan etti ve silahla karşılık verdi.Rusya işe karıştı ve anlaşmazlığın boyutları büyüdü.

Virüsler bile mutasyona uğrarken dünyanın değişmeyeceğine inanan insanlar var. Onlara selam olsun…