Adam Hukuk Fakültesinin önünden geçmemiş, Baroları ve Avukatlık yasasını tartışıyor. Sanırsın, Hukuk Profesörü. Her şeyi bilmiş edasıyla ahkam kesiyor, akıl veriyor.
Türkiye’de pek çok olayda maalesef durum böyle, kıyısından köşesinden az buçuk bildiği konuda bile herkese akıl veriyor. Sanırsın siyaset bilimi yüksek lisansı yapmış. Türkiye’yi yönetecek ekonomi, siyaset ve hukuk bilgisine sahip. Baktığında hayatı boyunca hiçbir başarısı yok, kendini doyuracak ekmeği kazanacak bir işi bile yok ama Türkiye siyasetini yönetmeye aday. Çünkü siyasetin kantarı yok adama kaldır bakalım şu yüz kiloyu dediğinde durum somut ve gerçek olduğunda tık kalır tabi.
İlkokulda birinci sınıflara öğretmenlik yapabilmek için en az bir fakülte bitirip ardından KPSS’yi kazanıp bir yıl da staj yapabilmek gerekiyor. Avukat olabilmek için üniversite sınavında yüzde birlik dilime girip Hukuk Fakültesini bitirip, bir yıl Mahkemelerde ve Barolarda staj yapmak gerekiyor ki o avukatlık cübbesini giyebilesin. Yok ama siyasette ve medyadabunları yapacak liyakat, nitelik, akademik yeterlilik olmasa da, Avukatlık yasası konusunda ahkam kesebilirsiniz. Belediye başkanı ve milletvekili adayı dahi olabilirsiniz.
Ben hayatım boyunca seçkinci birisi olmadım. İnsanların her birisinin eşit ve demokratik siyaset yapma hakkına inandım. Ama Devlet yönetiminde, yasama ve yürütmede liyakat ve akademik yeterliliğin toplum yararı açısından zorunlu olduğuna inanırım. Siyasette liyakatsizliğin çok daha vahim sonuçları olur toplumlar için. Daha da somutlaştırayım konuyu. Siz hayatınızda hiç pilotluk eğitimi almamış bir kişinin kullanacağı uçağa, hiç gemi kaptanlığı eğitimi almamış bir kişinin kullanacağı gemiye biner misiniz? Siyasette ve kamu yönetiminde de durum bu örneklerden çok daha vahimdir aslında. Toplum adına karar veren, bütçe yöneten siyasetçinin çok daha donanımlı, liyakatlı ve nitelikli olması gerekir.
Son zamanlarda Türkiye’de ne yazık ki siyaset alanı ve medya alanı Aziz Nesin’in zübükleri ile doldu. Sorsan hangi fakülteyi bitirdin, bugüne kadar hangi projeleri gerçekleştirdin? Tık yok. Köylerde kendi işinde başarılı olmayan adamı köy muhtarı bile seçmezler. Ama adam her yeri yönetmeye aday, her şeyi biliyor, TV‘de barolar hakkında atıp tutuyor. Siyaset erbabı, ekonomi, hukuk bilimi, siyaset bilimi adına aldığı bir eğitimi yok ama atıp tutuyor. Senin lisans diploman nedir dendiğinde tık kalıyor. Ama o Türkiye’yi yönetmeye hazır siyaset Profesörü. Nitelik donanım hak getire, her şeye her yere laf yetiştiriyor.
AKP döneminde maalesef siyaset dünyamızı zübükler sardı. Adam pehlivan ama bir bankanın yönetim kurulu üyesi, Türkiye’nin en önemli finansal kararlarını vermeye ehil. E kardeşim sen devlet hastanesi başhekimliğine, ameliyat yapacak genel cerrahı pehlivan atayabilir misin? Olur mu? Olur ben yaptım oldu !
Rahmetli Aziz Nesin’in Zübük isimli romanı ve filmi siyaset bilimi adına liselerden başlayarak derslerde zorunlu olarak okutulmalı ki toplum zübükleri tanısın. Liyakatın, siyasette sadakat değil, ameliyatı yapanın nalbant değil doktor olması kadar önemli olduğunu, toplumlar için hayati olduğunu anlayabilsin. Bilmem etrafınızda zübükler var mı?
Av. Namık Havutça
24,25,26.Dönem CHP Balıkesir Milletvekili ve Adalet ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi