BİR VAR OLMA BİÇİMİ

Analiz

Written by:

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinin en altında; kişinin fizyolojik ihtiyaçları gelir. Sonrasında güvenlik, sevme, ait olma ve saygınlık diye devam eder. İlk üç madde bir insanın olmazsa olmazıdır.
Saygınlık ihtiyacına gelince işler şehirli ve kırsal ayrımında farklılaşır. Sanayileşmiş şehirlerde kabul görme ile kırsalda yaşam süren, tarım toplumundan birisinin kabul görmeleri farklılaşıyor. Zaten aynı da olması söz konusu olamaz. Sosyoloji biliminin alanına giren bu meseleye yakından baktığımız zaman şehirdeki davranış kalıplarının beslendiği kaynak; sanayi üretimidir.
İnsanların davranışlarını bir kalıba sokan en temel şey üretim modelidir.
Bir şehirli kendisi vasat olsa bile -ki bütün şehirlerin ortalamasını aldığımız için olaya entelektüel açıdan yaklaşmıyorum- kendisini eğitim gördüğü okul, bulunduğu sosyal sınıf ve yaptığı işte kariyer sahibi olmakla saygınlık kazanmaya; toplumda kendisine yer edinmeye çalışır.
İnsanların toplumda kabul görmek için ön planda tuttukları şeyleri ellerinden alsanız geriye koskocaman bir hiç kalır ama bu şimdilik konumuz değil.
Şehirdeki kabul görmenin, saygınlık kazanmanın genel eğilimi böyleyken kırsal kesimde yaşayan tarım toplumunun kabul görme saygınlığa ulaşma yolları çok farklıdır. Burada insanlar kendilerinden vererek toplumda kabul görüp saygınlık elde ederler.
Tarım toplumu da kişinin kendisinden vermesini sürekli idealize ederek varılması gereken yüce bir davranış modeli olarak sunar.
Kırsalda yaşayan tarım toplumu sürekli şehirlere, başta ekonomik sebeplerle göç eder. İşte tam da burada kabul görme kalıpları birbirinden çok farklı olan iki farklı eğilimin bir arada yaşadığını görürüz.
Her kalıp kendi içinde tutarlıyken kırsaldan şehre göç edenler bocalamaya başlar.
Kabul görmek, saygınlık kazanmak için kendilerinden vermeye devam ederler. Genellikle “Ben ne yapıyorum?” diye sorgulamazlar ama şehirlerde işler başka türlü yürür.
Tam da burada suistimallere kapı aralanmış olur. Kabul görmek, saygınlık kazanmak için kendisinden veren birisinin saygınlığa giden yolları bir anda onun zaafına dönüşmüş olur.
Bu davranışları, kurnaz şehirler tarafından suistimal edilerek sistemli bir şekilde  sömürülmesine neden olur.
Çevrenizde kendisinden vererek kabul görmeye çalışan tarım toplumu kalıplarıyla hareket eden birisi varsa onun hemen yanında bu kalıpları kullanarak sömüren bir şehirli mutlaka vardır.
Hele bir de bu şehirli siyasetçi ise…

4 Replies to “BİR VAR OLMA BİÇİMİ”

  1. RUKEN dedi ki:

    Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinin
    Saygınlık ihtiyacına göre şehirdeki ve kısaldaki insana göre farklılık görülmektedir. Şehirdeki insan saygınlığı görmesi kendisini geliştirmek ve üretmekte
    Kazanırken kırsaldaki insan ise kendinden vererek insanlardan saygınlık göreceğini düşünür. Bunun da yaşadığımız ortamdan kaynaklandığını düşünüyorum ama bunun istisnaları da var kırsalda yaşayan kendini geliştiren bir çok insan kendinden vererek değil de üreterek ,gelişerek saygınlık kazanır.

  2. RUKEN dedi ki:

    Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi piramidinin
    Saygınlık ihtiyacına göre şehirdeki ve kısaldaki insana göre farklılık görülmektedir. Şehirdeki insan saygınlığı görmesi kendisini geliştirmek ve üretmekte
    Kazanırken kırsaldaki insan ise kendinden vererek insanlardan saygınlık göreceğini düşünür. Bunun da yaşadığımız ortamdan kaynaklandığını düşünüyorum ama bunun istisnaları da var kırsalda yaşayan kendini geliştiren bir çok insan kendinden vererek değil de üreterek ,gelişerek saygınlık kazanmayı düşünür ama yaşadığı toplum saygınlık kazanmanın bu şekil olmadığını düşündükleri için saygınlık kazanmaz.

    • FATMA dedi ki:

      Bizim toplumumuzda saygı görmeyi kırsal ve şehirli kavramı üzerinden değerlendirirsek , şehirli sırf akedmik açıdan eğitim gördüğü için kendi entelektüel görür ve saygı mertebesine layik görür . Kırsalda yaşayan insan ise kendinden ödün vererek saygınlık kazanmaya çalışır .

  3. Mehmet emin dedi ki:

    Kırsal kesimde yaşayan herhangi biri şehire göç ettiğinde şehirde de kendi bölgeleri gibi kendinden vererek saygınlık kazanacağını düşünür. Bununda farkına varan şehirli kesim gerek çıkar için olsun gerek iş, çalışma manasında olsun elinden geldiğince sömürür en yüksek performansı ister hakkını vermez aldatır. Aslında bu bir yerden tanıdık geliyor öyle değilmi? Şuanda yaşadığımız ülke gibi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir