Günümüz dünyasında kitle iletişim araçlarına ulaşmanın çok kolay olması ve hatta onlarsız yaşamanın olanaksız olması nedeniyle hiç düşünmeden, her yeni iletişim ve dijital çözüme insanlar anında uyum sağlayarak hayatlarında onlara yer açıyor.
Dijital uygarlık hayatı kolaylaştırıken, sunduğu altyapıyı kullanarak klasik yöntemlerle mümkün olmayan ticaretler bile yapılabilir duruma geliyor.
Dünya hiç olmadığı kadar enternasyonel artık. Peki diğerine bir tık kadar uzak olunan bir dünyada yabancı düşmanlığı nasıl mümkün olabiliyor? Yabancı düşmanlığı yapanların kişiliğine baktığımız zaman genelinin çağın gerisinde bilgi beceri ve kabiliyete sahip olduğunu görürüz.
Eğer içinde yaşadığınız çağı doğru okuyamadıysanız meşgul olduğunuz şey ne olursa olsun, başarıyı yakalama ihtimaliniz pek yoktur. Tam da bu bu noktada yabancı düşmanlığı ortaya çıkar. Siz yerel iken başarılı olamamış elin yabancısı ise başarıyı yakalamıştır ve kendisine yönelecek öfke ve şiddetin faturasını ödemeyi hak etmiştir. Peki bu bütün yabancılar için böyle midir, sorusunun cevabı ise hayırdır.
Öfke ile şiddetin yöneldiği kesim, toplumda denkliği yakalayamamış olanlardır.
Yani Arapça ile Kürtçe dili ve tabelaları rahatsızlık yaratırken Vıaland, Capitol, Mall of İstanbul, Capacity ve daha niceleri hiç rahatsızlık yaratmaz; bilakis havalı bile bulunur. Bu, aynı zamanda batı kültürüne hayranlığın da göstergesidir.
İngilizce Arapça kadar yabancı mıdır değil midir?
Eğer yabancı ise, Arapça ve Kürtçeye karşı tepki; neden söz konusu İngilizce olunca hayranlık duygusuna dönüşüyor?
Bu hayranlık duygusunun altına yatan neden aşağılık kompleksidir.
Zira disipline edilmemiş vasat kişilik kendisinden zayıfa öfke ve şiddeti reva görürken; kendisinden daha güçlü olana ise hoşgörü aşan hayranlığı, aşağılık kompleksini içerir.
Kitle iletişim araçları ile artık her şey mümkün hale geliyor ve şu anki çağda her yerde hatta köylerde bile iletişim araçları mümkün her ne kadar şebeke sıkıntısı olsa dahi bir şekilde insanoğlu onu alıp rahatlıkla kullanabiliyor. Tabi batıdaki gibi içli dışlı olunmuyor. Ve bu yüzden türkiyedeki doğu kısımları kendini geliştirebilecek bir ortam bulunmuyor. Gelişmiyor olabiliyorlar ama üreticidirler. Batı kısmında yaşayıp disiplin edilmemiş vasat kişilikler ise bu insanları zayıf görürken yabancılara özenirler.
Bu bahsedeceğim şey özellikle internetşn içine doğmuş insanlarda daha çok belirgin .kitle iletişim araçlarına ulaşım çok kolay ve biz bu araçlar sayesinde hiç düşünmeden pratik yapmadan iilerimizi halediyoruz .tabi bunların artıları da yok değil ama yaşadığımız çağa ayak uydurmamız gerekirse bunlarda gerekli .