Bu fotoğraflara iyi bakın erenler. Tanıdınız mı bu çocukları, bu anneyi, bu babayı..Kısacası nazar değecek korkusu ile bakmaktan bile özenle imtina edeceğiniz böylesine güzel aileyi?
Sizi bilmem ama ben onları ziyadesiyle tanıdım. İlginçtir, hem de hiçbiriyle tanışmamış olmama rağmen tanıdım.
Nasıl mı? İzah edeyim;
Dünya asili yürekli bir kadınla, onun çocukluktan gençliğe babaları yanlarında olmadan adım atmak zorunda kalmış iki güzel genç kızının, dibine kadar pisliğe battığı için şimdilerde her tarafından lağım kokuları gelen bu tükenmiş ülkenin daha özgür, daha mutlu ve daha yaşanabilir bir yer olması uğruna hayatlarının tam merkezinde yer alan bir insanı, fedakar bir eşi, kusursuz, nefis bir babayı; eşlikten ve babalıktan, yıllar boyunca ama devlet ama toplum eliyle dışlanmış, hor görülmüş, aşağılanmış, dayak yemiş, yetmemiş öldürülmüş milyonlarca kimsesizin ona umut bağladığı, ondan cesaret aldığı, moral ve güven devşirdikleri…
Kısacası adeta onun gözünün ve cesaretinin içine baktıkları tarihi bir liderliğe elleriyle, gönülleriyle ve elbette büyük bir gururla teslim etmiş olmalarını doğrusunu söylemek gerekirse biz Türklerin hiçbir şekilde anlayamayacağı, cesaret edemeyeceği destansı bir “vakurlukta” karşılamış olmalarından; ve büyük fedakarlıkla sabır isteyen bu tarihi dönüşümün ya da takasın asli unsurları olmalarıyla hiçbir yerde, hiçbir zaman övünmemiş olmalarından tanıdım.
2. Dünya Savaşı günlerindeki Stalingrad ateşini aratmayacak boyuttaki bu korkunç barbarlık, adaletsizlik ve vicdansızlık deryasında hunharca boğazlanmaya ve susturulmaya çalışılmalarına rağmen, tarih boyunca büyük acılarla sınanmış insanoğlunun dayandığına ya da dayanabildiğine, ne bu kadim dağların; ne de o dağlardan kopup gelmiş sert bakışlı kuvvetli taşların bile asla dayanamayacağını bir kez daha ispatlar vaziyette kendilerine bu hukuksuzluğu reva görenlere karşı yine Stalingrad direnişinin simge yapılarından olan muhteşem Mamayev Anıtı gibi dimdik durmalarından tanıdım.
Bu fotoğraflara iyi bakın erenler. Tanıdınız mı bu çocukları, bu anneyi, bu babayı..Kısacası nazar değecek korkusu ile bakmaktan bile özenle imtina edeceğiniz böylesine güzel aileyi?
Sizi bilmem ama ben onları ziyadesiyle tanıdım. İlginçtir, hem de hiçbiriyle tanışmamış olmama rağmen tanıdım.
Hem eşinin hem de oy verdiği partinin genel başkanının hayatına ve yasal haklarına devlet eliyle “çökülmesine” ancak filmlerde rastlayabileceğimiz türden direnç ve inatla karşı koyan fedakar, yürekli bir kadının, bir eşin, bir annenin; tüm yerküreyi tehdit eden yılışık bir virüsün korkusuyla insanların mümkün olduğunca evlerine kapandıkları ve sevdikleriyle dahil çevrelerindeki herkesle ancak aralarına mesafe koyarak iletişim kurabildikleri o sağlıksız ve tekinsiz zamanlarda bile kendisini dışarıya atmaktan zinhar çekinmeyerek yeri ve zamanına bakmaksızın doğruları söylemek gibi “kronik” rahatsızlıkları bulunan “lider” eşinin haklarını ve demir parmaklıklarının ardına atılmış hayatını koruma altına almak için haftalardır, aylardır ve hatta yıllardır “adalet” , “hukuk”, “hakkaniyet” diye can havliyle çırpınmasından tanıdım.
Giderek “çok zorlanıyor” olsalar da, ün yapmış babayiğit bir kabadayı gibi kendilerini ve sevdiklerini hedef alan her türden kuşatma ve yok etme harekatının üzerine imrenilecek bir kararlılıkla yürümelerinden; dile kolay tam 4 koca yılı aşkın bir zamandır kendilerinden haksızca, hukuksuzca ve faşizmin lanetli duraklarına demir atmış dini rejimin amentüsü olduğu üzere “utanmazca” esirgenen babalarından geride bıraktıkları doğum günlerinin tebriklerini ancak telefon vasıtasıyla almak zorunda kalan ve bu sebeple de sadece annelerini ya da babalarını değil, milyonlarca insanı da gözyaşları içerisinde “kaderlerine”, “acılarına” ve haklı olarak “öfkelerine” şahit yazan Delal ve Dılda Demirtaş kızlarımızın hiçbir şekilde yılmayan, yıkılmayan o kararlı duruşlarından tanıdım.
Bu fotoğraflara iyi bakın erenler. Tanıdınız mı bu çocukları, bu güzel aileyi?
Sizi bilmem ama ben ziyadesiyle tanıdım. Hem de hiçbiriyle tanışmamış olmama rağmen tanıdım. İyi ki de tanıdım. İyi ki de tanıdık.
Uğur Güney Subaşı.