Hep birlikte acılı günler yaşıyor, zor günlerden geçiyoruz.
Bu zor günlerdeyse iktidar, bu salgınla mücadelenin faturasını halka çıkarıyor.
Gerek iktidarın gerek uzantısı yerel yönetimlerin bu günlerde bütün ulusu ve halkı birleştirecek, bütünleştirecek çalışmaları yapması gerekirken bunlar ayrımcılık yapmaya, CHP’li belediyelerin çalışmalarını engellemeye başladılar.
Bunun bir örneğini de ne yazık ki ilimizde yaşadık.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Yücel Yılmaz, korona salgınında tüm halkı kucaklamak yerine bir kesime hizmet etmeyi yeğliyor.
İş o dereceye vardırıyor ki yardım kolilerini bile AKP ilçe örgütleri aracılığı ile dağıttırıyor.
Maalesef, tek parti ve tek adam yönetim anlayışı yerel siyasette de devam ediyor.
Oysaki bizim CHP’li belediyelerimizin yaptığı çalışmaları ve yardımları örnek alsalar durum çok daha adaletli ve yerinde olacaktır.
Fakat bunu yapmak yerine CHP’li belediyelerimizin başlattıkları bağış ve yardım kampanyalarını yasaklama, engelleme ve karalama yoluna gidiyorlar.
Büyükşehir Belediye başkanlarımızdan Ekrem İmamoğlu’na ve Mansur Yavaş’a soruşturma açıyorlar. Bağış kampanyaları açtıkları için.
Bununla da yetinmiyorlar, Mersin belediyemizin ekmek dağıtımına bile yasak koyuyorlar.
Sanki CHP’li belediyeler yasadışı kurumlar. Gizli suç örgütleri gibi çalışıyorlar.
Utanmadan CHP’li belediyeleri paralel yapı olmakla suçlayarak FETÖ göndermesi yapıyorlar.
Bu paralel, gizli yapıların devlet içinde çöreklenmesine siz izin vermediniz mi?
Bu yapıların yurtsever, ilerici, Atatürkçü, laik, demokrat insanlara karşı kurdukları kirli tezgahları ve kumpasları görmezden gelip bunları desteklemediniz mi?
Türk ordusunu çökertmeyi amaçlayan Ergenekon davasının savcısı olduğunuzu siz unutmuş olabilirsiniz, ama biz unutmadık.
Anlaşılan o ki sizin aklınız 31 Mart 2019 seçimlerinde kalmış. Bu seçimi ve sonuçlarını hala hazmedememişsiniz. Ayrıca 31 Mart’tan bu yana geçen on iki buçuk aylık süre içinde belediye başkanlarımızın başarılı çalışmaları da sizin öfkeye ve telaşa kapılmanıza yol açmış.
Bu başkanlar halka hizmet etmek için geldiler. Öyle de yapıyorlar.
Siz istiyorsunuz ki hiçbir iş yapamasınlar, başarısız olsunlar. Önümüzdeki seçimleri de kaybetsinler.
Fakat istediğiniz olmuyor, olmayacak da. Yapılacak ilk seçimlerde halkımız başkanlarımızı yeniden seçecek. Yetmeyecek 19 büyük şehri de kazanacağız.
Halk kendisine hizmet edenle efendilik yapanı görüyor.
Yerel seçimle geldiniz doğru, ama yerel seçim başarısızlığıyla da gideceksiniz.
Bunu görüyor ve biliyorsunuz. Ve bunun telaşı içindesiniz.
Maalesef bu iktidar, korona ile mücadeleyi çok yanlış anladı ve süreci yanlış götürüyor.
Korona ile mücadele edeceği yerde belediye başkanlarımızın iyi niyetli, karşılıksız, çıkarsız çalışmalarını engellemeye çalışıyorlar.
Hani diyorlardı ya iyilik evrenseldi, ve yaptıkça bulaşırdı.
Niye CHP’li belediyelerin kişi, kurum gözetmeksizin yaptığı iyilikleri AKP’li belediyeler yapmıyor.
Halkımız ulusal bir hastalıkta bile ayrımcılığa uğruyor, uğramak zorunda bırakılıyor.
Bu salgın hastalık bile iç siyasetin bir parçası haline getirilip CHP fütursuzca eleştiriliyor.
Yapılan yardımlar engelleniyor.
Korona Virüs ile mücadele kapsamında yapılan yardım kampanyalarının yasaklanması sizce de akıllara şu soruyu getirmiyor mu?
Bu iktidar neyle kimle mücadele ediyor? Salgın hastalıkla mı, muhalefetle mi?
AKP iktidarının uyguladığı bu yanlış politikaların halkımızın sorunlarını çözmeye yeterli olmadığı artık daha da açık görülüyor.
Halkın sorunları CHP iktidarıyla çözüm bulacak, halkımız sağlığa, mutluluğa ve refaha CHP iktidarıyla kavuşacaktır. Tıpkı yerel iktidarlarda olduğu gibi.
Bu ara bir şeyin de altını çizmek istiyorum.
Halka evde kal çağrıları her geçen gün giderek artıyor.
Ama bu çağrılarının bile altının ne kadar boş olduğunu da yaşayarak görüyoruz.
İşe gitmek, fabrikalarda, atölyelerde, tarlalarda çalışmak zorunda olan milyonlarca insan var.
Hem evde kalacaksınız hem çalışacaksınız.
Nasıl olacak bu iş?
Ayrıca bu süreç içinde işinden olan yine milyonlarca insan devletten gerekli ve yeterli desteği de alamadı. Bu insanlara belediyelerin yardım elinin uzatılması da engellenerek bu insanlar adeta açlığa mahkum edildi.
Dileğimiz, AKP iktidarının yanlışlarından vazgeçerek kin, nefret dilini terk etmesi, toplumun bütün kesimlerini ayrımsız kucaklaması; halka hizmet etmek isteyen CHP’li belediyelerin önünü açmasıdır.
Umarız ki dileklerimiz gerçek olur. Ülkemizde hep birlikte mutlu ve mesut yaşarız.
Mehmet TÜM